Sayfalar

23 Mart 2012 Cuma

YouTube televizyonun yerine oynuyor


Online eğlence stüdyosu My Damn Channel ile işbirliğine giden video sitesi kendine özel içeriklerle kablo televizyonlarına alternatif olmaya hazırlanıyor.

YouTube'da ilk kez canlı bir komedi şovu başlıyor. Yazar ve komedyen Beth Hoyt'un sunacağı 'My Damn Channel Live', hafta içi her gün saat 16:00'da yayınlanacak.

My Damn Channel'ın CEO'su Rob Barnett, çarşambaları yarım saatlik şovların yayınlanacağını kalan günlerdeki bölümlerin ise 10 dakika süreceğini açıkladı.

Geceyarısı talk-şovlarına benzer bir formatta yapılacak olan programda My Damn Channel'ın diğer komedi dizilerinin prömiyerleri yapılacak hem de ünlü konuklarla röportajlar yapılacak.

BENZERLERİNDEN FARKI SOSYAL MEDYAYLA ETKİLEŞİMİ
Şovun benzerlerinden üstünlüğü ise interaktif olması olacak. İzleyicilerin YouTube, Facebook ve Twitter'da yaptığı yorumlar da programda yer alacak ve akışı etkileyecek.

Canlı ve orijinal program yayını YouTube için hâlâ zorlu bir aşama çünkü ortalama bir Amerikalı TV başında 5 saat geçiriyor ancak bilgisayarda video izlemek için sadece 9 dakika harcıyor. 10 ila 30 dakikalık programlar sunmaya hazırlanan YouTube bu sayede izleyicileri daha uzun bir süre için video ağına çekmeye çalışıyor.

Akıllı telefon kullanımı patladı


Barem Research ve WIN/Gallup International tarafından gerçekleştirilen ''Sosyal Medya Trendleri'' araştırmasına göre akıllı telefon kullanıcıları 2011 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 19'dan yüzde 35'e yükseldi.

Barem Research ve WIN/ Gallup International tarafından ikincisi gerçekleştirilen ''Sosyal Medya Trendleri'' araştırmasının sonuçları mobil iletişiminin hızlı yükselişini vurgularken yeni yaklaşımları da ortaya koydu.

Dünya genelinde 44 ülkede 1,2 milyar kişiyi temsil eden 40 bin 500 internet kullanıcısıyla yapılan ''Sosyal Medya Trendleri'' araştırmasının Türkiye halkası, Barem Research tarafından yürütüldü ve 18 yaş üzeri sosyal ağ üyesi 978 kişiyle görüşme yapıldı.

Araştırmaya göre, 2010 yılında yüzde 19 olan küresel alandaki akıllı telefon kullanıcılarının oranı, 2011'de yüzde 35'e yükselerek bir yılda neredeyse iki katına çıktı.

ERKEKLERİN CEPLERİ DAHA AKILLI
Akıllı telefon sahiplerinin özellikleri dikkate alındığında, küresel olarak akıllı telefon kullanan erkeklerin oranının kadınlardan daha fazla olduğu belirlendi. Dünya genelinde akıllı telefon kullanan erkeklerin oranı yüzde 37 iken kadınların oranı yüzde 32 civarında kaldı.

Satın alma trendlerine göre bu durum 2012 yılında da sürecek gibi görünüyor. Akıllı telefon sahipliğinde 25-34 yaş grubu yüzde 41 oranı ve 25 yaşın altındaki gençlerde ise yüzde 39 ile başı çekiyor.

İNTERNETE CEPTEN GİRİLİYOR
Araştırmaya göre tüketicilerin dörtte biri internete en sık mobil cihazlarıyla bağlanıyor. Küresel alanda, internet kullanıcıları haftada ortalama 18 saat veya günde ortalama 2,6 saat online durumda bulunuyor.

Genel olarak her dört online dakikanın biri sosyal medya sitelerinde geçiyor. Mobil bankacılığı üç kişiden biri kullanıyor olsa da güvenlik kaygıları akıllı telefon kullanıcıları için yeni gelişmiş özellikleri kullanmanın önündeki engel olarak görünüyor.

EN ÇOK TERCİH EDİLEN MARKA NOKIA
Alıcıların marka tercihlerinin de sorgulandığı araştırmaya göre, Nokia yüzde 31 pay ile hala cep telefonu kullanıcılarının en çok tercih ettiği marka oldu. Apple iPhone ise küresel alandaki kullanıcıların yüzde 38'inin ilk almak istediği telefon olarak belirdi.

Samsung yüzde 15 ve yüzde 14 tercih oranlarıyla her iki pazarda da ikinci güçlü marka konumunda yer alıyor. Bu markayı payı düşük olsa da LG takip ediyor.

DELL DİZÜSTÜNDE BİR NUMARA
Masaüstü bilgisayar ve dizüstü bilgisayar pazarında Dell, dünya genelinde dizüstü bilgisayarda yüzde 18, masaüstü bilgisayarda yüzde 15 tercih edilirlik oranı ile lider konumda bulunuyor. Her iki alanda da Apple, HP, Acer ve Samsung tercih edilirlik oranına sahip bulunuyor.

Diğer taraftan akıllı telefonlar dışındaki özellikli telefonlar (feature phone) 2011'de küçük bir düşüş yaşadı. Bilgisayar sahipliği 2011 yılında artmazken, dizüstü satın alımında bir artış bekleniyor. Ek olarak ''ultrabook''lara ilgi doğuyor.

2012 yılında laptop satın almayı düşünen tüketicilerin oranı yüzde 32 iken masaüstü bilgisayar almayı düşünenlerin oranı yüzde 22'lerde bulunuyor. Akıllı telefon almayı düşünenlerin oranı yüzde 32 iken özellikli telefon almayı düşünenlerin oranı yüzde 24'lerde kalıyor.


İş görüşmesinde Facebook şifresini istiyorlar


Çalışanların özel hayatına dair bilgi edinmek isteyen işverenler, Facebook ve Twitter'daki aramalarda profili çıkmayan çalışanların şifrelerini isteyerek zorla onların bilgilerine erişmek istiyor.

New York şehrinde yaşayan istatistikçi Justin Bassett iş görüşmesine giderken kendisine işle ilgili tecrübelerinin ve referanslarının sorulacağını düşünürken tamamen yanılıyordu. Çünkü mülakatı yapan kişinin ondan istediği Facebook'taki kullanıcı adı ve şifresiydi.

Mülakatı yapın insan kaynakları görevllisi kadın Bassett'e önce karakteriyle ilgili birkaç soru sorduktan sonra bilgisayarını çalışan adayına çevirdi ve 'özel' olarak kaydedildiği için arama sonuçlarında çıkmayan Facebook profiline girmesini istedi. Bassett bu isteği reddetti ve çalışanın özel bilgilerini soruşturan bir şirkette çalışmak istemediğini söyleyerek iş başvurusunu geri çekti.

SOSYAL MEDYADA YAPTIKLARI ARAŞTIRMAYLA YETİNMİYORLAR
Ne yazık ki iş arayan herkes Bassett gibi görüşmeye gittiği bir işi reddedecek lükse sahip değil. Aynı istekle karşılaşan birçok aday olası patronlarına hayır diyemediği için şifresini vermek zorunda kalıyor.

Özel sektör gibi birçok devlet kuruluşu da artık sosyal medya aramalarıyla yetinmiyor ve kişilerin hesaplarına girmelerini istedikten sonra o hesaplara göz atmak istiyor.


'KORKUNÇ BİR MAHREMİYET İHLALİ'
George Washington University hukuk profesörü ve eski savcı Orin Kerr bu talebin bir insanın ev anahtarlarını istemeye eşdeğer olduğunu ve korkunç bir mahremiyet ihlali yapıldığını söylüyor.

İhlallerle ilgili doğan rahatsızlık yasaları da değiştirecek gibi gözüküyor. Illinois ve Maryland'de kamu kurumlarının kişilerin sosyal ağlara dair bilgilerini istemesinin yasaklanmasını sağlayacak bir kanun çıkarılmasına hazırlanılıyor.

Sosyal medyanın yükselişiyle birlikte yöneticilerin iş başvurusu yapanların Facebook ve Twitter hesaplarını incelemesi olağan bir hal almıştı ancak adaylar özel bilgilerini 'özel profil' seçeneğiyle sadece seçtiği kişilere açarak bilgilerini koruyabiliyordu.

12 Mart 2012 Pazartesi

3G süper hızlı olacak

Turkcell, mobil internette gaza basmaya hazırlanıyor. Genel Müdür Yardımcısı Terzioğlu, "2009'da 7.2 Mbps olan hız, bu yıl 84, 2014'te de 168 Mbps'ye ulaşacak" dedi.


Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İlter Terzioğlu, 3G hizmetinin sunulmaya başladığı Temmuz 2009'da 7.2 Mbps olan data hızının 43,2 Mbps'e ulaştığını söyledi. Terzioğlu, genel olarak GSM şebekesi üzerindeki trafiğin her geçen yıl daha da arttığına dikkati çekti.

2015 yılında 7,2 milyara çıkacak dünya nüfusunun 3 katından fazla olan 25 milyar cihazın birbirine bağlı olacağını, bu sayının 2020 yılında ise ikiye katlanarak 50 milyara ulaşacağını bildiren Terzioğlu, "Önümüzdeki dönem buzdolabı, otomobil, elektrik ve su sayacında bile SIM kart bulunacak" diye konuştu.

1 DAKİKADA FİLM İNDİRİLECEK
Bugün'ün haberine göre; 3G'de hızın süratle yükseldiğini vurgulayan Terzioğlu, "Bu yıl 84 Mbps hıza ulaşacağız. Böylece bir filmi internetten indirmek 1 dakika zaman alacak. Önümüzdeki yıllarda 168 Mbps hıza ulaşacağız. En geç 2014'te bu hızda hizmet sunarız. Hızın sonu var mı bilmiyorum ama şu andaki standartlar 168'i tanımlayabiliyor" dedi.

Turkcell'in yatırımlarıyla ilgili de bilgi veren Terzioğlu, 18 yılda 19,6, 2011 yılında ise 1,6 milyar lira yatırım yaptıklarını, yatırımların devam edeceğini kaydetti.

9 Mart 2012 Cuma

Hackerlara Chrome da Dayanamadı

Siber korsanlar,internet tarayıcısı Chrome’un güvenlik duvarını aştı.


Siber korsanlar, bugüne kadar güvenlik duvarı aşılamamış olan tek internet tarayıcısı Chrome’un bu unvanını tarihe gömdü.

Google’ın bu yıl altıncısı düzenlenen Pwn2own siber korsanlık yarışmasında, Windows 7 işletim sistemi kullanacak hackerlara, toplamda 1 milyon dolar ödül vaat edilmişti.

Kanada’da düzenlenen yarışmaya katılan Fransız Vupen grubu, Google Chrome'un bugüne dek aşılamayan güvenlik sistemini beş dakikadan kısa bir sürede yıkmayı başardı.

Siber korsanlar, geçtiğimiz yıl düzenlenen Pwn2own yarışmasında Safari ve Internet Explorer’ın güvenlik duvarını aşmayı başarmış, Chrome’a düzenlenen tüm saldırılar ise geri tepmişti. Vupen, Google’ın yarışmada en başarılı olacak gruplara vereceği para ödülü olan 60 bin doları da kazanmış oldu.

Bazı analistler ise Fransız grubun hükümetlere casusluk yazılımı satan bir şirket olduğunu ve güvenlik çevreleri tarafından şüpheyle karşılandığına dikkat çekti.

Vupen araştırma ekibinin başında yer alan Chaouki Bekrar, ZDNet’e yaptığı açıklamada, “Chrome’un alt edilemeyecek bir yazılım olmadığını göstermek istedik... Geçtiğimiz yıl, Chrome’un güvenliğinin aşılamaladığına dair sayısız haber gördük. Bu başarıya bu yıl ulaşmak istiyorduk” dedi.

Vupen, Pwn2own yarışmasının organizatörü ve sponsoru HP’nin Zero Day Initiative (ZDI) programı tarafından 32 puanla ödüllendirildi ve birinciliğini de neredeyse garantiledi. Yarışma, Google’ın vaat ettiği toplam bir milyon dolar ödüle ulaşılıncaya kadar devam edecek.

Nasıl Başardılar?

Vupen, Chrome’un güvenlik duvarını yıkmak için, tarayıcının bugüne dek fark edilmemiş iki zayıf noktasından yararlandı. Chrome, sahip olduğu “sandbox” güvenlik sistemi sayesinde, bulunduğu bilgisayardaki işletim sisteminden kendini izole ederek çalışabiliyor. Böylece, siber korsanlar bilgisayarın kontrolünü ele geçirse de Chrome’a sızamıyorlar.

Vupen, iki “böcek” kullanarak, Chrome’u hem kod uygulamasıyla hem de sandbox sistemini deşifre ederek alt etti. Böceklerden biri, Chrome’un kötü yazılımlara karşı koruyucu izolasyon sisteminden (sandbox) çıkış noktası bularak, tıpkı işletim sistemini ele geçirdiği gibi tarayıcı da ele geçirmeyi başardı.

Altı Hafta Çalıştılar

Bekrar, ekibinin Pwn2own öncesinde Chrome’un hassas noktalarını bulmak için altı hafta çalıştığını söyledi. Vupen, bu süre boyunca Mozilla Firefox ve Internet Explorer’a saldırmak için de yeni yöntemler bulduklarını belirtti.

Fransız hacker, “Sandbox sistemini aşarak tüm güvenlik duvarlarını yıkmak çok kolay bir iş değil... Şunu söyleyebilirim ki Chrome karşımıza bugüne dek çıkan en güçlü tarayıcı” dedi.

Vupen, Chrome sandbox hakkında elde ettikleri bilgilerin saklı tutulacağını ve sadece müşterilerine sunulacağını ifade etti.

7 Mart 2012 Çarşamba

Anonymous 'Ankara'ya saldırdı

Siber-aktivist hacker grubu Anonymous'un Başbakanlık'ın resmi yazışmalarını hedef aldığı ancak 5 kişilik bilişim grubunun saldırıyı püskürttüğü belirtildi.

Kendilerini 'hacktivist' olarak isimlendiren ve isimini ilk kez wikileaks.org’a yaptırım uygulayan Paypal, Visa ve Amazon gibi dünyaca ünlü şirketlere düzenlediği online saldırılarla duyuran Anonymous'un yeni hedefi 'Ankara' oldu.

Hürriyet gazetesinden Ümit Çetin'in haberine göre, siber-aktivist grubu Başbakanlık bilgi ağına saldırdı.

Resmi yazışmalara ulaşmaya çalışan grup ile Başbakanlık bilişim güvenlik uzmanları arasında süren siber savaş sonrasında saldırı püskürtüldü.

Habere göre, Anonymous’un yeni hedefi Başbakanlık olurken, Başbakanlık güvenlik duvarı SMS atarak uzmanları uyardı.

Alarma geçen 5 bilişim güvenlik uzmanı bilgisayarlarının başına geçerek sistemi savunmaya başladı, iki grup arasındaki siber savaş sırasında karşılıklı laf atmalar da yaşandı.

ABD Virginia ve Çin’den yapıldığı tespit edilen saldırıların yoğunluğu artınca Başbakanlık Güney Virginia Üniversitesi’nden erişimi engelledi ve böylece Başbakanlık saldırıyı püskürtmeyi başardı.

Saldırının püskürtülmesinin ardından önlemleri arttıran Başbakanlık, Türk mühendislerinin hazırladığı yerli yazılım bir güvenlik duvarı kurdu.

5 Mart 2012 Pazartesi

Dünyanın en küçük bilgisayarı


Barselona'da MWC 2012'de tüketicilerin beğenisine sunulan FXI Cotton Candy dünyanın en küçük bilgisayarı olma özelliğini taşıyor.

Daha önce Las Vegas'ta düzenlenen CES 2012'de tanıtılan cihaza dair FXI Tech firması bazı değişiklikler yaparak merakla beklenen FXI Cotton Candy'i sonunda satışa sunulacağını duyurdu.

Beyaz renkli ve ısıyı yayarak soğumaya yardımcı olan dirençli bir plastik ile kaplı model, 1.2GHz hızında çalışan çift çekirdekli ARM Cortex-A9 tabanlı işlemci, 1GB DRAM, microSD yuvası, WiFi, Bluetooth 2.1, microUSB, USB 2.0 ve HDMI 2.1 özellikleri ile donatıldı.

Ayrıca 1080p videoları oynatabilen cihazda işletim sistemi olarak Android 2.3 veya Ubuntu tercih edilebiliyor.

Android 4.0 güncellemesine sahip versiyonları da sunulacak cihazın ön siparişleri başlarken, Mart'ta 199$ fiyat ile pazara sunulacağı açıklandı.

2 Mart 2012 Cuma

Barutsuz Top Gerçek Oldu

Amerikan donanması barutsuz, elektromanyetik raylı topu denedi.

Amerikan donanması, sadece bilim kurgu eserlerinde ve bilgisayar oyunlarında görebildiğimiz barutsuz bir elektromanyetik raylı top (rail gun) prototipini ilk kez laboratuar ortamının dışında test etti.

Donanma Bilim ve Teknoloji Departmanı ile Amerikan savunma şirketi BAE Systems’ın geliştirdiği 32 megajül gücündeki ölümcül silah, geçtiğimiz günlerde ABD’nin Virginia eyaletindeki Dahlgren bölgesinde yer alan Donanma Yüzey Savaş Merkezi’nde denendi.

Sesten 7 kat hızlı ilerleyen yeni nesil top mermisinin en büyük özelliği barut gibi patlayıcı bir madde içermemesi.

Savunma sanayisinde köklü bir değişikliğe yol açması beklenen silah, 9 kiloluk alüminyum mermiyi saatte 7 bin ila 9 bin kilometre hızla hedefine gönderiyor.

Sıradan bir topta bu hız en fazla 5 bin 400 kilometreye çıkarılabiliyor. Menzili 360 kilometre olan top, barut ve benzeri patlayıcı malzemeler yerine elektromanyetik alan ve elektrik akımı kullanıyor. İletken yapıdaki mermi, namlunun içinde iki ray arasında oluşturulan elektromanyetik alan sayesinde hızlandırılıyor. Geride mermi kovanı bırakmayan bu silah, çok yüksek hızlarda ateşleme yapabiliyor. Son testlerde merminin hızı saniyede 2,4 kilometreye çıktı.

Projeyi 2005’te başlatan ABD ordusu, 90 - 185 kilometre menzilli 20 - 32 megajül gücündeki bir topun geliştirilmesi için çalıştıklarını açıkladı. Silahın dakikada en az 10 atış yapması hedefleniyor. BAE Systems’ın yanı sıra bir diğer silah şirketi General Atomics’in de Nisan ayı başlarında bir ‘rail gun’ test edeceği belirtiliyor.

‘Rail gun’ modellerinin savaş gemilerine yerleştirilmesi bekleniyor. Silah, gemiyi düşmanın olası saldırısından koruyacak şekilde çok uzağa ateş açma olanağı sağlıyor. Bunun yanı sıra, patlayıcı maddeyle dolu obüs veya füzelerle uğraşmak zorunda kalmayacak mürettebatın güvenlik koşullarını da iyileştiriyor. Silahın 2020’den sonra ABD ordusunun envanterine katılacağı kaydediliyor.


1 Mart 2012 Perşembe

Projektörlü akıllı telefon


Samsung Electronics, kullanıcılara multimedya içeriklerini geniş bir yüzeye yansıtarak görüntüleyebilecekleri projektörlü akıllı telefon Galaxy Beam'i tanıttı.

Galaxy Beam kullanıcılara fotoğraf, video veya diğer dijital içerikleri, aileleri ve arkadaşlarıyla anında paylaşma olanağı sunuyor. Beam'in ultra parlak 15 lümenlik projektörü, görüntülerin yüksek kalitede ve dış ortamlarda bile paylaşılmasını sağlıyor.

Galaxy Beam’in tanıtımını yapan Samsung Electronics BT ve Mobil İletişim Bölümü Başkanı JK Shin, “Beam, her yerde ve herkesin, benzersiz bir dijital içerik deneyimini anında paylaşmasını sağlayarak mobil özgürlük kavramını yeniden tanımlıyor” ifadesini kullandı.

Video klipler, haritalar ve oyunlar gibi çok çeşitli multimedya içeriği Galaxy Beam'in genişliği 130 santime ulaşan yüksek çözünürlüklü canlı projeksiyonunda izlenebiliyor. Projektör uygulaması birkaç basit adımda içerik seçimi yapılarak etkinleştiriliyor.

Kalınlığı 12.5 mm olan Galaxy Beam, Android 2.3 (Gingerbread) işletim sistemiyle çalışıyor. 1.0 GHz çift çekirdekli işlemci kullanan Beam, hızlı bir kullanıcı arayüzüne sahip. 8GB dahili belleğe sahip olan Beam, 2000 mAh kapasiteli pili sayesinde yüksek bir görüntü gücü sağlıyor.

Samsung Galaxy Beam teknik özellikleri:



HSPA 14.4/5.76 Mbps 850/900/1900/2100

EDGE/GPRS 850/900/1800/1900

İşletim Sistemi
Android 2.3 (Gingerbread)

Ekran
4.0” 480x800 (WVGA) TFT

İşlemci
1.0GHz Çift-çekirdek işlemci

Kamera
5MP AF + 1.3MP / Flaş

Video
MPEG4, H.263, H.264, WMV, DivX

Kayıt/Oynatma: 720p@30fps

Audio
MP3, AAC, AAC+, eAAC+, WMA

Bağlantı
BT 3.0+HS, 802.11 b/g/n 2.4GHz, MicroUSB, USB 2.0, 3.5mm kulaklık girişi

PC Uygulamaları
Samsung Kies 2.0

Hafıza
8GB Dahili Hafıza, MicroSD (32GB’a yükseltilebilir)

Boyut
64.2 x 124 x 12.5mm, 145.3 g

Pil
2000 mAh

Microsoft, Windows 8'i tanıttı


Bilişim grubu Microsoft, İspanya'nın Barselona kentindeki Dünya Mobil Telefon Fuarı'nda dokunmatik tabletlerden ofis PC'lerine kadar tüm cihazlara uygun yeni işletim sistemi Windows 8'in test sürümünü tanıttı.

Windows Başkanı Steven Sinofsky, düzenlediği basın toplantısında, Windows 8'in tümleştirilmiş işletim deneyimi sayesinde tasarımında olduğu kadar çalışma özellikleriyle de bir nesil değişikliği sağlayacağını belirterek, sistemin klavyeli ve fareli bir büro bilgisayarında olduğu kadar dokunmatik ekranlı bir akıllı telefon ya da tablete de uyumlu olmasıyla kullanıcıar için "akıcılık ve kolaylık" sağlayacağını bildirdi.

Tüketiciler kadar program geliştirenler için de nihayetinde kullanmak istedikleri cihaz ne olursa olsun şimdi en iyi işletim sistemini seçmenin önemli olacağını dile getiren Sinofsky, bu yazılım için internette "Windows Store" adında bir uygulamalar sitesi açılacağını ifade etti. Windows için şu anda her gün 300 yenisinin eklendiği 65 bin uygulama bulunuyor.

Tüm dünyada 500 milyondan fazla bilgisayarın işletim sistemini çalıştıran Microsoft, iki yıl önce akıllı telefon mecrasına girişi kaçırmış ve sektörün iki lideri Apple'ın iOS ve Google'ın Android işletim sistemlerinin gerisinde kalmıştı.

Windows 8, Microsoft'un işletim sistemine program geliştirenlerin güvenlerini sağlaması ve uygulama satışını besleyebilmesi için son derece önemli bulunuyor.

28 Şubat 2012 Salı

Chrome'u hackleyene 1 milyon dolar

Google, gelecek hafta düzenlenecek Pwn2Own siber korsanlık yarışmasında Chrome tarayıcısının güvenlik sistemini yıkabilecek hackerlara bir milyon dolar ödül vaat etti.

Google, Windows 7 ile çalışacak bilgisayarlar kullanacak siber korsanlara Chrome tarayıcısına verdikleri zararın derecesine göre 60, 40 ve 20 bin dolar verecek.

Google güvenlik ekibi, altıncısı düzenlenen yarışmada dağıtılacak ödüllerin, aynı dereceyi elde eden yarışmacılar için ikiye bölünmeyeceğini belirtti. 7 Mart’ta başlayacak yarışma, dağıtılan toplam ödül bir milyon doları bulana kadar devam edecek.

Pwn2Own’ungeçen yıl düzenlenen yarışmalarında, siber korsanlar Internet Explorer ve Safari tarayıcılarının tüm güvenlik duvarlarını yıkmayı başarmış ama Chrome’u alt edememişti. Yarışta siber korsanları teşvik edebilmek için birinciliğe verilecek ödülün 20 bin dolar artırılması da sonucu değiştirememişti.

Chrome, bugüne kadar Pwn2Own’da siber saldırılarla güvenliği tamamen çökertilemeyen tek tarayıcı olma özelliğini taşıyor. Yarışmacılar, Chrome’a karşı başarısızlıklarını Google’ın sandbox güvenlik sisteminin zorluğuna bağlıyor.

Google Chrome güvenlik ekibinden Chris Evans ve Justin Schuh, “Chrome’un geçmişte gösterdiği başarı bizi ne kadar mutlu etse de, bugüne kadar güvenlik duvarlarının aşılamaması Chrome’un anlaşılması ve geliştirilmesini de zorlaştırıyor... Güvenliğin aşılabilme olasılığını maksimize etmek için ödül miktarını bu yıl bir milyon dolara çıkardık” ifadesini kullandı.

Google’dan bir yetkili ise “Sandbox sistemini aşan bir siber korsan olursa bunu nasıl yaptığını kendisine saklaması çok iyi olur. Beyaz korsanlar internetteki açıkları bulmalı ve kapamalı. Amacımız interneti daha güvenli kılmak” dedi.

Google, geçtiğimiz yıl bazı yarışmacıların aldıkları dereceleri farklı göstererek fazla ödül almalarının anlaşılması üzerine bu yıl sponsorunu da değiştirdi.

Test uçuşlarına başlıyor

İngiliz milyarder işadamı Richard Branson'ın sahibi olduğu Virgin Grubu'na ait Virgin Galactic şirketi, ilk uzay aracını bu yıl içinde test edecek.

İngiliz basınında çıkan haberlere göre, test uçuşunda ana gemiden atmosfer dışına fırlatılacak uzay aracı "SpaceShipTwo" yolcusuz bir uçuş yaptıktan sonra, 2013 ya da 2014'te uzaya insan taşımak üzere gönderilecek. SpaceShipTwo, ABD’li uzay ve havacılık şirketi Northrop Grumman'ın sahibi olduğu Scaled Composites tarafından test edilecek.

Yerçekimsiz ortamın deneyimini yaşamak üzere uzaya çıkmanın bedeli 200 bin doları ödemeye hazır şimdiye kadar 500 civarında kişinin rezervasyon yaptığı belirtiliyor.

Mühendis Burt Rutan tarafından geliştirilen ve kompozit malzemeden üretilmiş uzay aracı, ana gemi "Beyaz Şövalye"nin kanatları altındaki ilk deneme uçuşunu 2010 yılının mart ayında California çölü üzerinde yapmıştı. Mekik, ana gemiden 16 kilometre irtifada ayrılarak uzaya doğru yol alacak.

Uzaydaki seyahat sadece birkaç dakika sürecek. Turistler uzaya çıktıklarında Dünya'yı mekiğin lombozlarından bakarak gözleyebilecekler.

27 Şubat 2012 Pazartesi

Anonymous bu sefer Wikileaks ile vurdu

Uluslararası gizlilik karşıtı örgüt WikiLeaks, ABD merkezli istihbarat kuruluşu Stratfor’a ait 5.5 milyon e-mail’in yayımlanmasına başladığını açıkladı. Wikileaks'e e-mailleri küresel siber korsanlık grubu Anonymous iletti.

Milyonlarca e-mail’in, Stratfor’un 300 bin üyesine ait olduğu ifade edildi. WikiLeaks, e-maillerin ortalıklığı bulunan 25 basın organı aracılığıyla yayımlanacağını belirtirken, başlangıç olarak 167 e-mail’i kamuoyuna sundu. Türkiye ile ilgili belgelerin, 6 Mart'tan itibaren yayımlanması bekleniyor.

WikiLeaks, merkezi Austin, Teksas’ta bulunan Stratfor’a ait e-mailleri nasıl elde ettiğini açıklamadı. Analistler, geçmişteki WikiLeaks eylemlerine kıyasla, Stratfor bilgilerinin Aralık 2011’de Anonymous tarafından düzenlenen siber saldırıyla elde edildiğine kesin gözüyle bakıyor.

WikiLeaks, dünyanın dört bir yanındaki ABD büyükelçilikleri ve Irak ile Afganistan savaşına ait belgeleri, bu bilgileri sızdıran kaynaklar aracılığıyla elde etmişti.

Anonymous, geçtiğimiz yılın sonlarında düzenlediği siber saldırıda, birçok bağlantı ve kredi kartı bilgilerinin yanı sıra, çok sayıda e-maile ulaştığını açıklamış ve bu bilgilerin yayımlanması için çalışacaklarını belirtmişti.

18 Şubat 2012 Cumartesi

İmam çocukluk hayali paletli arazi aracını kendisi yaptı

Eskişehir Gündoğdu Mahallesi Emir Sultan Camii'nde görev yapan imam Mustafa Çalışkan (35), hurdalıklardan topladığı parçalarla paletli arazi aracı yapmayı başardı.

İmam, çocuk hayali olan ve 4,5 yılda tamamladığı paletli arazi aracına PARS ismini koydu. İmam Çalışkan'ın el emeği ile yaptığı paletli arazi aracı 14 kilometre hız yapabiliyor.

Mustafa Çalışkan, arazi aracının projesini hazırladıktan sonra sanayilerde ve hurdalıklarda dolaşarak parça topladığını söyledi. Çalışkan, 13 beygir benzinli bir motor, şanzıman ve diferansiyelden oluşan aracı 4,5 yılda tamamlayabildiğini belirtti. Bu sürede araca 73 beygirlik dizel minibüs motoru taktığını dile getiren İmam Çalışkan, PARS adını verdiği araçla ilgili şunları anlattı: "Arazi aracını tamamladıktan sonra uygun bir kabin yaptım. Demir aksamını kendim hazırladım, 3,5 mekanik kısmını da hurdalıktan aldığım malzemelerle yaptım. Yol dışı bir araç olarak her şartta kullanılabilecek bir özelliğe sahip aracın paletlerinde hidrolik motorlar bulunuyor. Her iki palette birbirinden bağımsız olarak çalışıyor ve araç kendi ekseni etrafında rahatlıkla dönebiliyor."

Sıra dışı araçlara küçüklükten beri meraklı olduğunu kaydeden Çalışkan, arazi aracını tamamlayana kadar yüzlerce deneme yaptığın dile getirdi. Her denemede aracın videosunu çeken imam Çalışkan, videoları tekrar izleyerek bir sorun olup olmadığını tespit ettiğini söyledi. Çalışkan, PARS için patent alarak aracını daha da geliştirmek istediğini sözlerine ekledi.

(CİHAN)

Facebook 'sahte ünlüler'den kurtuluyor

Ünlüler artık hesaplarını doğrulayabilecek. Twitter'daki resmi hesap uygulaması artık Facebook'ta da başlıyor.

Facebook, Twitter’da olduğu gibi kişisel hesapların kullanıcı tarafından onaylanmasını sağlayacak. Yalnız bu özellik sadece herkes tarafından tanınan isimler tarafından kullanılabilecek.

Bilgi Çağı'nın haberine göre; doğrulanan kişilerin ismi Facebook’un takip edilmesi önerilen kişiler kısmında da görülebilecek.

Twitter, kullanıcı hesabı doğrulama özelliğini 2009 yılında, Google+ da kullanıma açıldıktan bir süre sonra çıkarmıştı.

Fakat Facebook Twitter’da olduğu gibi kullanıcı hesaplarına “doğrulanmış kişi” ibaresini koymayacak.

Doğrulanmış kişiler gerçek isimleri yerine takma isim kullanma imkânına sahip olacak ya da kullandıkları takma isimlerin yanında parantez içinde gerçek isimlerini ifşa edebilecek.


15 Şubat 2012 Çarşamba

Siber saldırı 'Ankara'yı çökertti!

Bilgi Teknolojileri Kurumu ve TUBİTAT'ın siber saldırı tatbikatının sonucu açıklandı: 41 kamu kuruluşunun sistemi çöktü.

Kamunun kritik kurumları, BTK ve TÜBİTAT tarafından düzenlenen Ulusal Siber Güvenlik Tatbikatı'nda sınıfta kaldı.

41 kurumun katılımıyla 25-28 Ocak 2011 tarihlerinde yapılan tatbikatla ilgili rapor, BTK'nın internet sitesinde yer aldı.

Rapora göre siber tehdit tatbikatının sonucu MSB, MGK, BDDK, Ankara Başsavcılığı, MB ve SPK dahil 41 kurumun bilgisayar sisteminin çökmesiyle sonuçlandı.

Haber, Deniz Çiçek imzasıyla Akşam gazetesinde de yer alırken, raporun, kurumların antivirüs programlarını güncellemediğini ortaya koyduğu kaydedildi.

Rapora dayandırılan haberde dikkat çekilen noktalar şunlar oldu:
Kurumlar, bilgi sistemlerine yapılan ve sistemdeki açıkları tespit eden port tarama saldırılarını algılayamadı. Yani hackerların sistemlerine girip, açık noktaları tespit ettiğinin dahi farkına varamadı.

Kamu kurumlarına DDos adı verilen sistemlerini devre dışı bırakmaya dönük en yaygın siber saldılar da uygulanırken, sadece 20 kurum sistemlerine güvenerek bu saldırıyı kabul etti. 16'sının sistemleri devre dışı kaldı.

Hackerlar, genelde kamu kurumlarının web sitelerine saldırdığı için tatbikatta bu da uygulandı. Rapora göre kimi kurumlarda bilgi güveniği yönetim sistemi bulunmuyor.

Bazı kurumlarınsa bilgi işlem sistem yöneticilerinin yeterli teknik bilgi birikimine sahip olmadığı, teknik olarak nasıl başa çıkacaklarını bilmediğini ortaya çıktı. Bazı sistem yöneticilerininse bilgi güvenliği konusunda yeterli yetkinliğe sahip olmadığı da saptandı...

Sanal dünyanın 'Robin Hood'u

"Biz anonimiz.
Orduyuz.
Affetmeyiz.
Unutmayız.

Bizi bekleyin." Son birkaç yıldır internette daha fazla özgürlük, insan haklarına saygı, otoriteye ve devlet kurumlarına "başkaldırı" yukarıdaki sözcüklerde vücut buluyor.

Sanal dünyanın "Robin Hood"u olarak adlandırılan uluslararası internet korsan grubu Anonymous, hükümetleri, devletleri ve uluslararası boyutlu şirketleri protesto etmek için internet sayfalarına saldırı düzenlediğinde verdiği mesajın sonuna mutlaka bu sloganı ekliyor: "Biz anonimiz. Orduyuz. Affetmeyiz. Unutmayız. Bizi bekleyin."

Peki ırk, dil, din, ülke ve cinsiyet farkı gözetmeksizin yeryüzünde yapılan haksızlıklara sanal dünyanın sınırları çerçevesinde karşılık veren Anonymous (Bilişim grubu) kimlerden oluşuyor? Nasıl doğdu? Tarihte kimlerden ilham aldı? Bu sorulara cevap vermek için İngiltere Krallığı'na 1605'e yolculuk yapmamız gerekiyor.

İngiltere'de 1570 yılında doğan Guy Fawkes 8 yaşında babasını yitirince annesi, katolik Denis Bainbridge'le evlendi. Katolik düşüncesiyle yetişen Guy Fawkes, Avrupa'daki mezhep çatışmalarında "Seksen Yıl Savaşları"nda Katolik İspanya ordusunda yer alarak Hollandalı protestan reformculara karşı savaştı. İngiltere'ye dönen Guy Fawkes, bu ülkede katolik bir kralı iktidara getirmek için çaba harcayan Robert Catesby ve arkadaşlarıyla tanıştı.

KRAL'I HAVAYA UÇURACAKLARDI
Guy Fawkes ve arkadaşları 5 Kasım 1605'te İngiltere Kralı I. James ve yanındaki protestan aristokratları, İngiliz parlamento binasında bir toplantı sırasında barutla havaya uçuracaklardı. Ancak ihbar üzerine suikastın başarısızlığa uğraması sonucunda Guy Fawkes arkadaşlarıyla tutuklanarak işkenceden geçirildi ve idam edildi.

SAMAN DOLU KUKLALARI YAKILDI
"Barut Komplosu"nun başarısızlığa uğramasını, ülkenin demokrasi zincirinde önemli bir halka olarak gören İngilizler, Birleşik Krallık topraklarında 5 Kasım gecesi bahçelerde büyük bir ateş oluşturarak, Guy Fawkes'in içine saman doldurulmuş kuklalarını yakarlar. Guy Fawkes maskeli çocuklar sokaklarda dolaşarak para toplar, maytap ve havai fişekler patlatılarak etkinlikler düzenlenir.

ÖNCE ÇİZGİ KARAKTER OLDU
İngiliz tarihinde "Guy Fawkes" ismi tartışmalıdır. Kimileri onu önemli bir anarşist ve devrimci olarak görürken, büyük bir çoğunluk da "vatan haini" olarak çocuklarına anlatır. Guy Fawkes'i İngiliz tarihinin en büyük devrimcilerinden biri olarak gören çizer David Lloyd ve yazar Alan Moore, 1980 yılında bir çizgi karakter yaratılar. Guy Fawkes maskeli çizgi karakter, İngiltere'de faşist bir iktidarı düşürmek için İngiliz parlamentosunu havaya uçuruyordu.

Çizer David Lloyd ve yazar Alan Moore'un yarattığı çizgi karekter, 2005 yılında "V for Vandetta" ismiyle sinemaya uyarlandı. Senaryo ve yapımcılığını Wachowski biraderler, yönetmenliğini James McTeigue ve başrollerini Hugo Weaving ve Natalie Portman'ın üstlendiği film, gelecek zamandaki İngiltere'de geçiyordu. Guy Fawkes maskeli "V" karakteri, faşist bir iktidarla mücadele ederek, İngiliz parlamento binasını havaya uçuruyordu. Filmin çizgi romandan bir farkı vardı. Son sahnede "V" maskesini takan bir grup, örgütlü bir şekilde İngiliz parlamentosuna doğru yürüşüye geçmişti.

MASKE SEMBOLE DÖNÜŞÜYOR
Tarihi bir karakter olan Guy Fawkes'ten esinlenilerek yaratılan maskeyi, gerçek hayatta ilk defa ünlü Hollywood yıldızı Tom Cruise'un da üyesi olduğu Scientology Kilisesi'ni protesto eden bir eylemde görüyoruz. Kendilerine Anonymous adını veren bir hacker grubu, yeni bir din olduğu iddiasıyla ortaya çıkan Scientology Kilisesi üyelerini 2008 yılında protesto ettiklerinde "V for Vandetta" filmindeki maskeyi kullandılar.

Scientology üyelerinin kendilerini tanıtmak için kaldırımlarda kurduğu standların hemen yakınlarında toplanarak eylem yapan kişiler, gerçek kimliklerini saklamak amacıyla hep birlikte bu maskeleri takıyordu.

ASSANGE'IN YARDIMINA YETİŞTİ
Scientology tarikatının aktivitelerini protesto etmek için kurulan internet korsan grubu Anonymous'u, bu defa ABD Dışişleri Bakanlığı'nın gizli belgelerini yayınladığı için büyük baskılara maruz kalan Wikileaks ve bu sitenin kurucusu Julian Assange'ın yardımına koşarken görüyoruz. Wikileaks 2010 yılı kasım ayında ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait on binlerce belgeyi yayınlamaya başladı.

Başta ABD Başkanı Barack Obama olmak üzere dünya çapında birçok siyasi Wikileaks'i üstü kapalı biçimde tehdit etti. Batı basınının önemli kuruşlarıyla anlaşmalar sağlayan Wikileaks belgeleri teker teker yayınlıyordu. Ancak daha sonra Wikileaks kurucusu Julian Assange ve söz konusu basın kuruluşları arasında sorunlar oluştu.

Wikileaks belgeleri tek başına yayınlama kararı aldı ancak bunun için bağışlara ihtiyacı vardı. Bu belgelerin yayınlanmasını isteyen birçok örgüt ve şahıs Wikileaks'e para yardımında bulunuyordu. Bağışların hızla akmaya başladığı bir anda beklenmedik bir şey olmuştu. Kredi kartı hizmeti sunan Mastercard, Visa, PayPal gibi finans kuruluşları, Wikileaks'a yapılan gönüllü yardımları aldığı bir kararla bloke etmeye başladı. Çaresiz kalan Wikileaks'ın imdadına sanal dünyanın "Robin Hood"u Anonymous yetişti. Wikileaks'ın yardımlarına el koyan bu şirketlerin siteleri sanal saldırıya uğradı.

ARAP BAHARI'NA DESTEK
İnternet korsan grubu Anonymous'u daha sonra Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde başlayan Arap Baharı'nda muhaliflerin ve sokağa dökülen halklara yardım ederken görüyoruz. Wikileaks'in yayınladığı gizli belgelerden rahatsız olan dönemin Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, ülkesinde bu belgeleri yayınlayan internet sayfalarına sansür uyguladı. Bu durumu protesto eden hacker grubu Anonymous, Tunus'ta devlet kuruşlarına ait birçok internet sitelerine saldırılar düzenledi.

Arap Baharı'nın ikinci durağı Mısır'da, Hüsnü Mübarek eylemcilerin haberleşmelerini engellemek amacıyla sosyal paylaşım ağları Facebook ve Twitter'ı sansürledi. Anonymous'un buna cevabı, Mısır'da devlete ait birçok internet sitesine saldırmak biçiminde gerçekleşti.

Arap Baharı'yla ilgili operasyonlarına devam eden Anonymous'un son kurbanı geçtiğimiz hafta Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad oldu. Esad'ın ve başkanlık sarayının internet şifrelerini kıran Anonymous, Şam rejiminin gizli belgelerini deşifre etti. Beşşar Esad ve basın danışmanı Bouthina Şaban'ın e-postalarını basına sızdıran Anonymous, Suriye'deki rejimin yaptığı katliamları uluslararası kamuoyundan gizlemek için birbirlerine verdikleri taktikleri deşifre etti.

İSRAİL'E 'İRAN'A DOKUNMA' MESAJI
Anonymous'un hedefinde sadece Arap Baharı rüzgarının estiği ülkeler yoktu. Geçtiğimiz hafta uluslararası internet korsan grubunun tehdit ettiği bir diğer ülke ise İsrail oldu. Video paylaşım sitesi YouTube'a konulan bir görüntülü mesajda, İsrail'in "insanlığa karşı suç işlediği" ve "Filistin halkına kötü muamelede bulunduğu" hatırlatılarak, çok yakında bu ülkenin internetten kazınacağı savunuldu. Mesajda ayrıca İsrail'in İran'a askeri saldırıda bulunmaması da istendi.

MAFYA DİZE GETİRDİ
Uluslararası internet korsan grubu Anonymous her yıl binlerce insanın yaşamına mal olan Meksika'daki uyuşturucu baronlarına da bulaştı. Ancak uyuşturucu mafyasının tehditi karşısında geri atmak zorunda kaldılar. Anonymous internette yayınladığı bir videoda Meksika'da uyuşturucu mafyasıyla işbirliği yapan ama aynı zamanda sıradan bir yaşam süren bazı kişilerin kimliklerinin internet üzerinden deşifre edileceğini açıkladı.

Uyuşturucu mafyasının buna cevabı çok sert oldu. Anonymous üyesi olduğu sanılan iki hacker kaçırılarak, listenin yayınlanması halinde öldürüleceği belirtildi. Pazarlıklar sonrası iki hafta içinde uyuşturucu mafyası söz konusu iki hackerı bıraktı. Anonymous da yayınlayacağını ilan ettiği listeyi deşifre etmedi veya edemedi.

ACTA'YA SAVAŞ AÇTILAR
Sanal dünyadaki özgürlüklerin daha genişletilmesi için çaba harcayan hacker grubu Anonymous, ABD'nin 2007 yılından bu yana uluslararası platforma taşıdığı ACTA (The Anti-Counterfeiting Trade Agreement) yani "Ticarette Sahteciliğin Önlenmesi Sözleşmesi" ne karşı da ciddi bir mücadeleye girişti.

Müzik ve film endüstrisi devleri, ABD dışında başka ülkelerde telif haklarından yararlanmak ve 'korsan" film ve müzik paylaşımını önlemek amacıyla ACTA'nın tüm ülkelerde yasallaşması için yoğun lobi faaliyetleri yürütüyor. Anonymous, ACTA'yı yasallaştıran ülkelere saldırılar düzenleyerek, bu yasaya karşı olduklarını ve internette bilgi paylaşımının daha özgür olması için çabalarını sürdürüyor.

TÜRKİYE'YE 'FİLTRELEME' SALDIRISI
Uluslararası internet korsan grubu Anonymous'un saldırısından Türkiye de nasibini aldı. İnternette filtreleme tartışmalarının yaşandığı dönemde Anonymous, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın sitesine saldırıda bulunarak saatlerce kilitledi. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, önceden tedbir almasına rağmen Anonymous'un saldırısı karşısında çaresiz kalmıştı. Uluslararası hacker grubu, Türkiye'de 2011 yılı ağustos ayında yürürlüğe giren "filtreleme" yönteminin internete sansür getirdiğini savunuyor.

Anonymous üyelerinin kimlerden oluştuğunu görmek için ise, internet tarayıcısı 4chan.org adresine girmek yeterli. Bu site Anonymous'un kalbi olarak görülüyor. Sitenin en belirgin özelliği buraya anonim olarak her türü resim ve metin göndermenin mümkün olması. Kullanıcılar her ne kadar anonim olsa da benzer bir profile sahipler.

Siteye genellikle yaşları 18-25 olan ve büyük bir çoğunluğu erkeklerden oluşanlar giriş yapıyor. Kullanıcıların büyük bir bölümü Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'da yaşıyor. Kullanıcılar istediği her tür dökümanları site üzerinde yayınlayabiliyor. Grup içinde herhangi bir hiyerarşik yapı veya lider bulunmuyor.

SABİT POLİTİK HEDEFLERİ YOK
Sanal dünyanın "Robin Hood"u olarak anılan Anonymous otoriteye, devlet kurumlarına, dev şirketlere ve aile kurumuna karşı bir başkaldırı göstermiş olsa da, sabit bir politik hedefi yok. Anonymous'un politik bir hedefi olmadığını anlamak için belki de blogcu Paul Staines'a kulak vermek gerekiyor.

Bloğunda Guido Fawkes ismini kullanan Paul Staines, Anonymous ile birlikte simgeleşen Guy Fawkes maskesinin, yapım şirketi Warner Bros tarafından üretilmesine dikkat çekiyor. Warner Bros'un ABD'de yüz büyük şirket arasında yer aldığını ve yılda 1.6 milyar dolar cirosu olduğuna dikkat çeken Staines, kapitalist bir şirketin ürettiği bir ürünün kapitalizm ve yoksulluk karşıtı eylemciler tarafından kullanılmasının ironik olduğunu belirtiyor.

14 Şubat 2012 Salı

Samsung'dan orta seviye tablet : Galaxy Tab 2

2010 yılında Samsung'un tablet pazarında önemli bir başarı yakalamasını sağlayan ilk nesil 7 inçlik Galaxy Tab modelinin ardından firma farklı boyutlarda üst seviye Android tabletlerini piyasaya sürmüştü. Bu yıl için Full HD çözünürlükte bir tablet beklerken Samsung orta seviyeye hitap edecek yeni bir Galaxy Tab modeli duyurdu.

Yeni model ilk serinin devamı niteliğinde ve Galaxy Tab 2 olarak adlandırıldı. 7 inçlik 1024 x 600 piksel çözünürlükte dokunmatik ekran daha ucuz ancak standart LCD panellere göre daha kaliteli görüntü veren PLS LCD teknolojisini kullanıyor. 1GHz hızında çift çekirdekli işlemci, 1GB RAM, WiFi, Bluetooth 3.0, A-GPS, HSPA+ bağlantı desteği, DLNA, 16GB/32GB depolama kapasitesi, Android 4.0 işletim sistemi, microSD kart girişi, 4000mAh batarya modelin diğer özellikleri.

Donanım özelliklerine bakarak modelin orta seviyeye hitap edeceğini söylemek mümkün. Düşük ekran çözünürlüğü, flaş olmayan sabit odaklı 3MP'lik arka kamera, VGA ön kamera gibi özellikler bunun işaretçisi.

Yazılım tarafında ise TouchWiz kullanıcı arayüzü, ChatON sohbet uygulaması ve Kies Air bulunuyor. Samsung fiyat ve çıkış tarihi konusunda bir açıklama yapmadı ancak firmanın en ucuz tableti olacağını söyleyebiliriz. Samsung Galaxy Tab 2 ile orta ve giriş seviyesi pazarda da pay kapma yarışına ortak olmak niyetinde.

Güncelleme (Rıfat Çorulu - Knight):

Gelen son bilgilere göre tabletin Wi-Fi ve 3G versiyonlarının İsveç, Finlandiya, Norveç ve Danimarka fiyatları şu şekilde olacak;

İsveç: 450$ (Wi-Fi) - 556$ (3G)
Finlandiya: 463$ (Wi-Fi) - 568$ (3G)
Norveç: 420$ (Wi-Fi) - 523$ (3G)
Danimarka: 419$ (Wi-Fi) - 712$* (3G)

9 Şubat 2012 Perşembe

Gökyüzünde ne kadar uydu var?

Uzayda yaklaşık 2 bin 500 ile 3 bin civarında kullanıma hazır uydu bulunurken, bunun 10 katı kadar da uzay çöplüğü denilen görevi bitmiş uydular, roket parçaları gibi başı boş dolaşan nesne bulunuyor. Teknoloji geliştikçe, uzaya daha fazla uydu fırlatıldıkça uzay çöplüğü sorunu büyümeye devam edecek.

BBC Focus dergisinde yer alan habere göre, şu sıralarda Dünya'nın çevresinde başı boş dönen ve boyutları birkaç santimetreden büyük tahminen 25 bin parça bulunuyor. Amerikan Uzay Gözlem Ağı (Space Surveillance Network- SSN) görevinin bir parçası olarak boyu birkaç santimetreden büyük olan Dünya'ya yakın bir uzaklıkta dönen bu nesneleri takip ediyor.

Soğuk savaş döneminde kurulan Uzay Gözlem Ağı (SSN), bugüne kadar yaklaşık 25 bin cismi takip ediyor. Ellerinde hali hazırda 22 binden fazla nesneden oluşan bir katalog bulunuyor. Bu nesneler arasında birkaç santimetre boyutundaki enkazın en küçük parçasından biri ya da büyük iletişim uyduları ile Uluslararası Uzay İstasyonları yer alıyor.

Yörüngede tahminen 2 bin 500 ile 3 bin arasında kullanıma hazır uydu bulunurken, Uzay Gözlem Ağı küresel bir sensör ve radar istasyonlarıyla dünyayı tehdit edebilecek cisimleri izliyor. Bu cisimlerden herhangi biri diğer uzay gemilerini ya da Dünya'yı tehdit eder gibi görünürse, sistem alarma geçiyor. Aynı zamanda sistem bir objenin atmosfere tekrar ne zaman ve nerede gireceğini tahmin edebiliyor.

6 Şubat 2012 Pazartesi

Akıllı telefonlar da soğuklarda donuyor

Finlandiya'da yayımlanan MikroPC dergisi telefonların soğuğa ne kadar dayandıklarını test etti. Avrupa'daki soğuklardan yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği şu günlerde telefonların soğuğa dayanıklılık testlerinden ilginç sonuçlarortaya çıktı.



Teste göre akıllı telefonlar arasında soğuğa en çok direnen model ise Samsung Galaxy SII.

-30 derecede düzgün çalışmaya devam eden Galaxy S II ancak -35 derecede hata vermiş.

Günlük hayatın vazgeçilmezlerinden olan IPhone modelleri arasında ilk hata veren IPhone 4S modeli.

Test sırasında -5 dereceden itibaren SIM Card hatası veren 4S modeli gibi Nokia N9'da pilinin boşaldığı bilgisini gösteriyor.


-10 derecede IPhone 4S artık çalışmazken diğer akıllı telefonlar -15 ila -20 derece arasında çalışmamaya başlıyor.Teste katılan hiçbir cihazın dayanamadığı derece ise -40. -35 derecede bile çalışmaya devam eden cep telefonları -40'a dayanamıyor.


-40 derecede çalışmayan iki model ise Nokia C1-01 ve Nokia E65. MikroPC dergisi testte Apple, Nokia, Samsung ve HTC marka telefonlar kullanılmış.

Uzmanlar, çok soğuk havalarda telefonların kullanılmamasını tavsiye ediliyor.

5 Şubat 2012 Pazar

Anonymous, İsveç hükümetini çökertti

"Anonymous" hacker topluluğunun hedefinde bu kez İsveç hükümeti vardı.
Hükümetin internet sitesini çökerten grup, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan yaptığı açıklamada, İsveç hükümetinin tüm birimleri tarafından kullanılan siteye düzenlenen saldırıyı üstlendi. İsveç hükümetinin sözcüsü Jacob Lagercranser, internet sitelerinin bazı sorunlarla karşılaştığını doğruladı, ancak ayrıntılı bilgi vermedi. Bilgisayar korsanları, dün de ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile İngiliz Polis Teşkilatı Scotland Yard arasındaki telefon konuşmasını internetten yayımlamıştı. Hacker problemi konulu video konferansını hacklediğini duyuran grup, bununla yetinmeyip FBI içindeki e-mail yazışmalarını da internete açmıştı. FBI'dan konuyla ilgili bir yorum gelmezken, BBC haberinde Scotland Yard'ın açıklamayla ilgili soruşturmaya başladığını ifade etmişti. Anonymous, Twitter'dan geçtiği tweet'te "FBI bir süredir onların iç yazışmalarını nasıl okuduğumuzu merak ediyordur." diye yazmıştı. Öte yandan grubun, daha önceki hedefi ise ekonomik krizle boğuşan Yunanistan'ın Adalet Bakanlığı sitesi olmuştu.

STOCKHOLM AA

Güvenli internete Avrupa'dan tam not

Türkiye'nin güvenli internet uygulaması Avrupa'dan tam not aldı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Türkiye İnternet Dairesi Başkanı (TİB) Osman Nihat Şen, Avrupa'da internet ve mobil cihazların güvenli ve sorumlu kullanımını amaçlayan In Safe kuruluşunun yayınladığı yeni raporda, Türkiye'de hayata geçirilen uygulamadan övgüyle bahsedildiğini anlattı.

Nihat Şen, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın himayesinde, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) tarafından Bursa'da düzenlenen 'Yeni Medya Düzeni, Haklar ve Sorumluluklar' toplantısında, 'İnternet Medyasının Hukuki Durumu' konulu sunum yaptı. Şen, güvenli internet hizmeti hakkında şunları söyledi: "Avrupa Komisyonu'nun da desteklediği ve Avrupa'da internet alanında en üst otorite olarak kabul edilen 'In Safe' kuruluşunun internet sayfasında, şubat ayında yayımlanan 10 mesajdan biri, Türkiye'deki 'güvenli internet hizmeti' ile alakalı. Orada şöyle yazıyor: 'Türkiye'de çocukların ve gençlerin zararlı içeriklerden korunmasına dönük bir çalışma faaliyete geçti. Bunun en önemli özelliği, demokratik ülkelerdeki uygulamalara paralellik arz ediyor olması ve zorunlu olmaması.' Buradaki söylemler, her tarafta, akademik çalışmalarda referans alınıyor. Bu konuyla ilgili Türkiye'de tartışma olmuştu. Bu konuda herkes bu kuruluşun sitesine girerek, bu hizmetin Avrupa'ya yansımasını görebilir.''

Kurum olarak yaptıkları çalışmalarda, ailelere, özellikle çocuklar açısından bazı kurallara dikkat etmelerini tavsiye ettiklerini hatırlattı. Şen, "Onlara, 'internetle alakalı bazı şeylere dikkat ederek, bilinçli bir kullanıcı olabilirsiniz' diyoruz. Biz düzenleyici bir kurumuz. İnternet hizmeti veren bir firma değiliz. Sadece düzenleme yaparız. 4 yılda yaklaşık 450 bin civarında kullanıcıdan şikâyet geldi. Bunları Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na bir rapor halinde sunduk.'' dedi.

KURUMLARa ÖZEL DÜZENLEME

Bu arada, BTK, 'güvenli internet' uygulamasından kurumların da yararlanabileceğini duyurdu. Konuyla ilgili dikkate değer bir talep aldıklarını belirten BTK, güvenli internet hizmetini bireysel kullanıcılarda olduğu gibi kurumların da seçeneğine sunacak. İsteyen kurum, güvenli internete geçiş yaparken istemeyen uygulama dışı kalacak. BTK yetkililerinden alınan bilgilere göre, hazırlığı yapılan kurumsal güvenli internet paketinde farklı profiller yer alacak. Bu arada güvenli internete geçmeden önce 11 yılda, Türkiye'deki abonelerden 22-23 bini internete filtre taktı. 22 Kasım'da başlayan güvenli internet hizmetinden ise şu ana kadar 220 bin vatandaş yararlandı.

FATİH KARAKILIÇ BURSA

4 Şubat 2012 Cumartesi

Facebook kullanıcıları hakkında 17 gerçek

Sosyal medya araçlarının kullanımı, farklı tipteki kullanıcıların davranışları ile birlikte farklı eğilimler kazanıyor. Bu durum en popüler sosyal medya sitelerinden biri olan Facebook için de geçerli.

Facebook bildiğiniz üzere ABD’deki en popüler sosyal medya sitesi. Kullanıcıların Facebook’u nasıl kullandığına daha yakından bakmak şaşırtıcı sonuçlara varılmasını sağlıyor.

Pew Research Center’ın İnternet ve Amerikan Hayat Projesi’nde görev alan araştırmacılar Facebook kullanıcıları ile bir telefon araştırması gerçekleştirdi ve aşağıdaki sonuçları kamuoyuyla paylaştı.


İşte o 17 bulgu:

Aktif Facebook kullancılarının yüzde 20 ila 30’u “güçlü kullanıcılar” olarak adlandırılıyor. Bu kullanıcılar arkadaşlık istemleri, etiketleme, ileti paylaşımı ve mesaj gönderimlerinin birçoğunu gerçekleştiriyor.
Kadınlar erkeklere oranla daha fazla durum güncellemesi gerçekleştiriyor.
Kullanıcılar “like” tuşunu kullanmaktan hoşlanıyor. “”Like” tuşuna basmak Facebook’ta yapılan en önemli etkinliği oluşturuyor.
Like tuşu ile beğenilmek, beğenmekten daha çok tercih ediliyor.
Ortalama olarak Facebook kullanıcıları gönderdiklerinden daha çok mesaj alıyor.
Kullanıcılar durumlarını güncellemekten çok arkadaşlarıyla ile ilgili yorum yapıyor.
Çok az kişi arkadaşının haber kaynağı (news feed) üyeliğini bırakıyor.
Facebook’ta sizden daha fazla arkadaşa sahip olan arkadaşlarınız muhtemelen listelerindeki bütün kişilerle tanışmıyor.
Facebook kullanıcıları ayda ortalama olarak 7 arkadaş ekliyor. Erkekler kadınlara nazaran arkadaşlık isteği göndermekte kadınlara göre daha aktifken, kadınlar arkadaşlık isteği kabul etmekte erkeklere göre daha aktif.
Facebook kullanıcıları arkadaşları vasıtasıyla ortalama olarak 150 bin kişiye erişme imkânına sahip.
Aktif Facebook kullanıcıları politik aktivizme katılmaya daha çok eğilimliler.
Facebook’taki grupların aktif üyeleri herhangi birini belirli bir aday için oy kullanmaya ikna etmeye daha çok eğilimli.
Neredeyse kimse “poke” (dürtme) tuşunu kullanmıyor.
Bir kullanıcı hesabında ne kadar fazla arkadaşa sahipse Facebook’ta o kadar aktif.
Facebook konusunda tecrübeli olan kullanıcıların bile Facebook’tan bıktığına dair bir göstergeye rastlanmadı.
Daha eğitimli kullanıcılar Facebook’ta daha çeşitli gruplara sahip.
Kullanıcılar arkadaşlarını fotoğraflarda etiketliyorsa, bu kişilerle muhtemelen yakın bağlara ve arkadaşlıklara sahip.

FBI ile Scotland Yard'ı Dinlediler

Anonymous, FBI ile Scotland Yard yetkililerinin konuşmalarını yayınladı.

Uluslararası bilgisayar korsanı grubu Anonymous, Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI ile İngiliz polisinin siber suçlar konusunda yaptığı telekonferans görüşmesine ait ses kayıtlarını internette yayınladı.

Amerikan FBI ile İngiliz Polis Teşkilatı Scotland Yard yetkilileri telekonferans yoluyla Anonymous ve benzeri grupların nasıl izlenebileceğini ele aldı.

Telekonferansta, şüphelilerin tutuklanması için planlanan tarihler ve polisin elinde şimdiye dek toplanan kanıtlar paylaşıldı.Bu görüşmenin kayıtları bilgisayar korsanı Anonymous grubu tarafından ele geçirilerek internette yayınlandı.

Grup ayrıca bu görüşmeye katılanların elektronik posta adreslerini de internete koydu.

Amerikan Federal Soruşturma Bürosu, bilgi sızması olduğunu doğruladı ve sorumluların peşine düşüldüğünü açıkladı.

Anonymous son yıllarda pek çok hükümetin, şirketin, güvenlik teşkilatının, bireylerin bilgisayar kayıtlarına ve sistemlerine ulaştı.

Apple'ın ürünleri yasaklandı

Motorola ile girilen patent yarışını kaybeden Apple, Almanya'daki tüm 3G'li modellerinin satışını durdurdu. Şok gelişme Apple'ı da şaşırttı.Patent davalarının fitilini ateşleyen Apple'a, Motorola'dan büyük bir darbe geldi. Yaklaşık iki ay önce yaptığımız haberde Almanya'daki modellerin yasaklandığını sizlere aktarmıştık.

Motorola'nın açtığı patent davasında, Motorola'nın EDGE ve 3G bağlantılarındaki patent ihlali yüzünden Apple'a ceza verdi.

Karara göre iPhone 4, 3GS, 3, iPad ve iPad 2'nin satışı durduruldu. Apple'ın iPhone 4S hariç tüm 3G'li modelleri şimdilik Almanya'da satılamıyor.

Telefoncularda elde kalan modellerin kısa bir süre daha satılacak olması ve kısa bir süre geçtikten sonra tüm satışların engellenmesi düşünülüyor.

Ayrıca Motorola'nın geçtiğimiz haftalarda açtığı ikinci patent davası da haklı bulundu. iCloud ve iPhone 4S hakkında açılan Wireless Anteni, yazılımı, veri filtrelemesi ve mesajlaşma gibi patentleri ihlal ettiği davasında Apple'a ikinci bir ceza daha gözüktü.

Karara itiraz edecek olan Apple, Motorola ile anlaşma yoluna gidecek mi göreceğiz.

Ders Zili Pazartesi Çalacak

Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimdeki yaklaşık 17 milyon öğrenci, eğitim öğretim yılının ikinci yarısına 6 Şubat'ta başlayacak.

2011-2012 eğitim öğretim yılının 19 Eylül 2011'de başlayan ilk yarısı, 20 Ocak 2012 Cuma günü sona ermişti. Öğrenci ve öğretmenler 17 günlük tatilin ardından 6 Şubat'ta okullarına dönecek. Eğitim öğretim yılı, 8 Haziran Cuma günü tamamlanacak.

12 bin Tablet Bilgisayar Dağıtılacak

Bu arada Milli Eğitim Bakanlığının FATİH projesi de ikinci dönemden itibaren hayata geçirilecek. Projenin, belirlenen 17 ildeki 52 okulda ilk uygulaması yapılacak; okullar, akıllı tahtalarla donatılacak. Öğrencilere ve öğretmenlere yaklaşık 12 bin tablet bilgisayar dağıtılacak.İkinci dönem, ilköğretim ikinci kademe öğrencileriyle lise son sınıf öğrencileri için sınav heyecanıyla geçecek.


İlköğretim ikinci kademe öğrencileri Seviye Belirleme Sınavlarına (SBS) katılacak. Milli Eğitim Bakanlığının sınav takvimine göre, SBS ile Parasız Yatılılık Bursluluk Sınavı, ilköğretim 8. sınıf öğrencileri için 9 Haziran'da yapılacak. İlköğretim 5, 6, 7. ve ortaöğretim 9, 10 ve 11. sınıfların gireceği Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı 10 Haziran tarihinde düzenlenecek.

Lise son sınıf öğrencilerinin katılacağı üniversiteye giriş sınavlarının ilk aşaması Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) 1 Nisan Pazar günü yapılacak. Üniversiteye girişte ikinci aşama olan Lisans Yerleştirme Sınavları'nın (LYS) başvuruları, 24-30 Nisan tarihleri arasında alınacak. LYS, 16-17 Haziran ve 22-24 Haziran tarihlerinde beş oturumda gerçekleştirilecek.

Öte yandan ataması 3 Şubat Cuma günü yapılan 15 bin 934 kadrolu öğretmen de 6 Şubat Pazartesi günü görev başı yapacak.

2 Şubat 2012 Perşembe

Mide kanserine karşı minik robot!

Tıp dünyasındaki gelişmeler teknoloji ile paralel ilerlerken her geçen gün yeni teknik ve sistemlerin çeşitli hastalık ve rahatsızlıklar üstünde elde ettiklerini görüyoruz. Singapurda Lawrence Ho ve Louis Phee tarafından yapılan araştırmalar sonunda ufak bir robot ile mide kanserine karşı büyük başarılar elde edildi.

Adeta ufak bir yengeci andıran bu robot, endoskopi yöntemiyle hastanın ağzından midesine gönderiliyor. Görüntü ve aydınlatma sistemlerinin yanı sıra iki kolu olan bu robot, bir koluyla dokuları tutarken, diğer koluyla da kötü huylu dokuları mide duvarından ayırıyor.

Dünyada oldukça yaygınlık açısından dördüncü ve kanser sebepli ölümlerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırada bulunan mide kanseri, erken teşhis edildiğinde bu minik robot yardımıyla tedavi edilebilecek.
Robotun çalışma mantığı yakın zamandır kullanılan ve özellikle safra kesesi ameliyatlarında büyük başarı sağlayan laparoskopik kolesistektomi yöntemine oldukça benziyor. Henüz başlangıç aşamasında olan hastalığın kanserli hücreleri bu robotun kıskaçlı koluyla tutularak diğer kol tarafından koparılmakta. Koparılma işlemi ise halka şeklindeki kola verilen anlık yüksek elektrik akımıyla gerçekleşiyor.
Elektrik akımı sayesinde kesilen dokunun olduğu bölgede kan anında pıhtılaşarak hastanın iç kanama geçirme riski de oldukça azalıyor. Bu yöntem sayesinde hastalar açık ameliyatlara nazaran çok daha kısa bir iyileşme süreci ardından hayatlarına devam edebiliyorlar.

1 Şubat 2012 Çarşamba

Facebook'ta yorum rekoru kırdılar

Bir iletinin altına 1 milyondan fazla yorum yazıldı.


Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye kararlı bir grup Facebook'ta tek bir iletinin altına 1,001,291 yorum yazdı.

Rekor denemesi Facebook tarihinde bir ilk.

Cathy Matthews ve 106 arkadaşı 30 Ocak'ta "Ffgpioneers/gwr/attempt" adlı grubun sayfasına yazılan bir iletinin altına yazdıkları 1 milyonun üzerinde yorumla Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye hazırlanıyor.

Konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmazken Matthews ile arkadaşları ilgililerden gelecek haberi dört gözle bekliyor.

31 Ocak 2012 Salı

Hesaplarınız artık daha güvenli

İnternette kimlik ve şifre hırsızlığına karşı bilişim devleri yeni bir savaş başlattı. Facebook, Google, Yahoo gibi devleri bir araya getiren DMARC sistemi, daha güvenli bir internet sağlayacak.

İnternette kimlik ve şifre hırsızlığına karşı bilişim devleri yeni bir savaş başlattı. Facebook, Google, Yahoo gibi devleri bir araya getiren DMARC sistemi, daha güvenli bir internet sağlayacak.Dünyada her gün binlerce kişinin internet kimlik ve şifrelerini çaldırmalarına yol açan ve “phishing” olarak adlandırılan hırsızlığa karşı internet dünyasının devleri bir araya geldi.

Google, Microsoft, Yahoo, Facebook ve Linkedin'in de aralarında bulunduğu 15 büyük şirket, DMARC adı verilen ortak sistem ve çalışma grubuyla güçbirliğine gidecek. Bu yolla, e-postaların kimin tarafından gönderildiği konusunda daha güvenilir bir doğrulama sağlanarak, phishing yöntemiyle daha etkin mücadele amaçlanıyor.

PHISHING NEDİR?

Phishing, internet kullanıcılarının e-posta yoluyla kandırılarak kimlik ve şifrelerinin ele geçirilmesi üzerine kurulu bir hırsızlık yöntemi. Gönderdikleri e-postalara bankalar, Facebook, Google ya da diğer güvenilir internet sitelerinden geliyor görüntüsü veren dolandırıcılar, maildeki linkleri tıklayan kullanıcıları yine sahte sayfalara yönlendiriyor. Bu yolla kişilerin internet kimliklerini ve şifrelerini ele geçiren dolandırıcılar, bunları banka hesaplarını ele geçirmek, şantaj ve daha birçok yasadışı amaç için kullanabiliyor.

İnternet devleri, sosyal medya ağları, bilişim güvenliği şirketleri ve büyük finans kuruluşlarını bir araya getiren DMARC girişimi, phishing yöntemi ve spam'le mücadelede önemli bir aşama olarak nitelendiriliyor. Girişim, “alan adı temelli mesaj doğrulama, raporlama ve uygunluk” sisteminin İngilizce kısaltmasından yola çıkılarak DMARC olarak adlandırıldı. DMARC, phishing ve spam'le mücadelede yeni yöntemler geliştirmeye çalışacak ve ortak politika ve standartlar getirecek.

PayPal, Google ve Facebook'un öncülüğünde oluşturulan ve kullanılan sistem, diğer internet devleri ve phishinge en fazla maruz kalan banka ve finans kuruluşlarının da katılımıyla daha da güçlenmiş oldu. Grupta Microsoft, Yahoo, AOL ve Google'ın yanısıra, Facebook, LinkedIn American Greetings Corporation, bankacılık kuruluşları Bank of America, Fidelity Investments ve PayPal, ayrıca bilişim güvenliği şirketleri Agari, Cloudmark, eCert, Return Path ve Trusted Domain Project bulunuyor.

30 Ocak 2012 Pazartesi

Google'ın 'yeni sözleşme' tuzağı

1 Mart'tan itibaren gizlilik politikasını değiştirecek olan Google, kişisel bilgilerin kullanım hakkının kendine devrini mecburi tutacak.


İnternet devi Google, 1 Mart tarihinden itibaren ‘gizilik politikası’nda yeni bir döneme geçiyor. Bununla ilgili süreci başlatan şirket Google’ın ücretsiz servislerinden yararlanan kullanıcıların yenilenen sözleşmeyi onaylayarak bu hizmetleri kullanması şartını getiriyor.

Burada kullanıcıya herhangi bir seçenek sunmayan şirket, açık bir dille sözleşmeyi kabul etmeyenlerin servisi kullanamayacağını ifade ediyor. Bununla ilgili bildirimlere başlayan Google, hedefini ‘gizlilik politikalarını sadeleştirmek’ olarak açıklıyor. Şirket bu yolla onlarca farklı servisini tek bir sözleşme altında topluyor. Daha önce her bir servis için farklı sözleşme imzalanma karmaşasının ortadan kaldırıldığı belirtiliyor.

PEK ÇOK SORU İŞARETİ VAR
Milliyet'in haberine göre, tüm bunlara karşılık bu servisleri kullanmak isteyenlerin online platformda altına imza atarak kabul ettiği şartların detaylarına bakıldığında ‘mahremiyet’ ve ‘bilgi transferi’ ayağındaki maddeler dikkat çekiyor. Toplanan bilgilerin geniş bir alana yayılıyor olması, bu verilerin ne zaman ve nerelerde kullanılacağının açıkça belirtilmemesi pek çok soru işaretini de beraberinde getiriyor.

Bu değişikliğin ardından gelen yorumlar başta Amerika ve Avrupa bölgesinde olmak üzere Google’ın kanun koyucu kurumlar ile başının belaya gireceğine işaret ediyor. İçinde Türkiye’nin de bulunduğu pek çok ülkenin yerel tarafta bu sözleşmeye karşı alacağı tavır merak konusu.



60 FARKLI SÖZLEŞME TEK METİNDE BİRLEŞTİ
Google’ın ‘arama’ dahil servislerinden herhangi birini kullanıyor olanları bu yeni sözleşme bağlıyor. Şirket gizlilik politikası tarafında 60’a yakın sözleşmeyi birleştirerek tek bir metin altında birleştiriyor, İşte bu servislerden bazıları...

* e-posta için Gmail

* Online dökümanlar için GDocs

* Video için YouTube

* Harita için Google Maps

* Arkadaşlık için Google Plus

* Online günlük için Blogger

* Anlık sohbet için GTalk

* Tarayıcı tarafında Chrome

CEP’TEN KİMİ ARADIĞIMIZI NE YAPACAK?
Google yeni dönemde kullanıcının pek çok bilgisini bilgisayara, cep telefonuna, tablet PC’ye otomatik olarak yerleştirdiği programlar yoluyla toplayacak, bunları sunucularında depolayacak ve çeşitli amaçlar için kullanıyor olacak.

Örneğin Google, cep telefonundan kendi servisine erişim sağlayan bir kullanıcının bırakın internette yaptığı arama sorgularını, cep telefonu numarası, çağrı yapan tarafın numarası, yönlendirilen numaralar, çağrıların tarihi ve saati, çağrıların süresi ile SMS bilgileri de kayıt altına alınıp, depolayacak.

‘ÇEREZ’ ATIP BİLGİ ÇEKİYOR
Google bilgi toplamak ve depolamak için çeşitli teknolojilerden yararlanıyor. Bu durum şu anlama geliyor: Bilgisayarınıza, telefonunuza minik bir program (çerez, tanımlayıcı) yükleyeceğim ve onun üzerinden sizinle ilgili bilgileri merkeze çekeceğim. Toplanan tüm bu bilgileri kullanma hakkına da sahip olacağım.

Google ayrıca, belirli bir servisteki kişisel bilgileri, diğer Google hizmetlerindeki bilgilerle (kişisel bilgileriniz de dahil) birleştirebileceğini de kullanıcıya kabul ettiriyor.

‘TOPLUYORUZ ÇÜNKÜ...’
Google bu yapıya geçişle birlikte kullanıcıların karşısına onu çok daha yakından tanıyan bir şirket olarak çıkmayı vaat ediyor. Şirket bu yöntemle birlikte arama sonuçlarında, ekrana gelen reklamlarda kullanıcının ilgi alanına göre hızlı sonuç çıkaracağını belirtiyor.

NEREDEYİM BİLECEK!
Google konum (bulunulan yer) bilgileri etkin olan bir Google servisi kullanıldığında, mobil cihazın gönderdiği GPS sinyalleri üzerinden bilgi toplayıp, bunları işleyebilecek. Şirket bunun yanı sıra cihazdaki kablosuz erişim noktaları ve baz istasyonları üzerinden de konum bilgisi çekebileceğini belirtiyor.

28 Ocak 2012 Cumartesi

Nokia, Telefonları Belle ile Satmaya Başladı

Nokia'nın hali hazırda satmakta olduğu Symbian^3 akıllı telefonları bundan sonra satın aldığınızda kutudan Symbian Belle yüklü olarak çıkacak. Detaylar haberimizde!


Nokia Twitter hesabından yaptığı açıklama ile Symbian^3 cihazlarının Symbian Belle'e güncellenmiş olarak satılmaya başlandığını duyurdu.

Bu güncellemeye dahil Symbian^3 cihazlarını hatırlatacak olursak Nokia N8, E7, C7, E6, X7, C6-01 ve 500 artık satın aldığınızda Symbian Belle güncellemesi yüklü olarak gelecek.

Twitter hesabından yapılan açıklamaya göre, Türkiye'de de satılan olan bu telefonlar, bundan sonra Symbian Belle'e güncellenmiş olarak gelecek.

27 Ocak 2012 Cuma

Buna ne diyorsun Ahmedinejad?


İsrail'de kendilerini "IDF Team" olarak adlandıran internet korsanı bir grup, İran Sağlık Bakanlığı ile İran'ın İngilizce yayın yapan televizyonu Press TV'nin internet sayfasını hackleyerek, "Buna ne diyorsun Ahmedinejad?" mesajı bıraktı.

İsrail'in ynetnews.com internet sitesinde yer alan habere göre, İsrail'de önceki günlerde birçok internet sitesinin Arap internet korsanlarının saldırısına cevap vermek amacıyla İran'a siber saldırıda bulunuldu.

"IDF Team" adlı grup, dün İran Sağlık Bakanlığı ile Press TV'nin internet sayfalarını kısa bir süre de olsa hackledi.

Sağlık Bakanlığı'nın sitesine "Buna ne diyorsun Ahmedinejad" mesajı bırakan İsrailli internet korsanları, Press TV'yi de İran rejiminin propaganda kanalı olarak tanımlayan bir mesaj bıraktı.

Haberde saldırının dün yerel saatle 16.00 civarında gerçekleştirildiği belirtildi. Press TV'nin internet sitesi 20 dakika içinde düzeltilirken, Sağlık Bakanlığı'nın internet sayfası yaklaşık bir saat hacklenmiş olarak kaldı.

HAARETZ'E SİBER SALDIRI
Arap internet korsanları, geçtiğimiz çarşamba günü İsrail'de birçok web sitesine saldırı düzenlemişti. Saldırıya uğrayan siteler arasında Haaretz gazetesinin internet sayfısı da bulunuyordu.

'SALDIRILARINIZ CEVAPSIZ KALMAYACAK'
İsrailli korsanlar ayrıca şu mesajı da hackledikleri siteye bıraktılar: "Arap hackerler, İsrail'e düzenlenen siber saldırıların cevapsız kalacağını düşünüyorlarsa yanılıyorlar."

Twitter'dan sansür ayarı


Popüler mikroblog sitesi Twitter, bazı ülkelerde yasalara aykırı mesajların bundan böyle engellenme imkanının bulunduğunu bildirdi.

Twitter'dan yapılan açıklamada, uluslararası ölçekte gelişmeye devam ettiklerini ve ifade özgürlüğü konusunda değişik tutumları olan ülkelere gittikleri belirtilerek, "Bazıları bizim fikirlerimize öyle ters ki orada varolamıyoruz. Bazıları da bize benziyor, ancak tarihi ya da kültürel nedenlerden dolayı bazı mesajları yasaklıyorlar, Fransa ve Almanya'nın Nazi yanlısı mesajları yasaklaması gibi" ifadesi kullanıldı.

Buna karşın bazı ülkelerde engellenen mesajın diğerlerinde engellenmeyeceğini belirten Twitter, "Henüz bu kapasiteyi kullanmadık ancak bizden belirli bir ülkede bir mesajın engellenmesi istenirse, internet kullanıcısıyla temasa geçmeye çalışacağız ve mesajın ne zaman engellendiğini açıkça belirteceğiz" dedi.

Twitter açıklamasında, temel değerlerinden birinin herkesin sesini savunmak ve saygı göstermek olduğunu belirterek, kamu mesajlarını mümkün olduğunca muhafaza etmek istediklerini ve bunu yapamazlarsa şeffaf olacaklarını ifade etti.

Bu müdahaleyle ilgili tüm ayrıntıların "ChillingEffects.org" adlı bağımsız internet sitesinde yer alacağı belirtildi.

İnternet kullanıcılarına 'unutulma hakkı'

Avrupa Komisyonu, AB'de internet kullanıcılarının özel hayatıyla ilgili bilgileri korumak amacıyla bir dizi köklü reform talebini onayladı.



Bundan böyle AB hukukuna yeni bir tabir giriyor: Unutulma hakkı... Avrupa Komisyonu, Facebook gibi sitelere şahsi bilgilerini girenlerin eğer isterlerse gelecekte bu bilgilerin tümünün silindiğinden emin olabilmelerini istiyor.

İnternete fotoğraflarını koyan, başkaları ya da kendi hakkında görüşlerini yazan kişiler, bu tip bilgilerin ileride itibarlarını zedeleyebileceği korkusunu yaşabilliyor. Örneğin artık birçok iş yeri yeni eleman ararken Facebook gibi sitelerden bilgi toplamaya çalışıyor.

KİŞİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLER SİLİNMEYECEK
Avrupa Komisyonu, bilgisayar kullanıcılarının kendi koydukları bilgilerin daimi olarak silinmesini talep etme hakkı olduğunu savunuyor. Ancak bir kişi, blog ya da gazete makalelerinde kendi hakkında eleştirel görüşlere yer veren bilgilerin internetten silinmesini talep etme hakkına sahip değil.

Komisyonun hukuki işlerden sorumlu üyesi Viviane Reding, yasalaşmasını istedikleri bu teklifin internete güveni artıracağını ve dijital pazara katkı sağlayacağını söyledi. Avrupa Komisyonu ayrıca, şayet bilgisayar korsanları bir kullanıcının hesabına girmeyi başarırsa, site işletmecilerinin bunu müşterilerine 24 saat içerisinde bildirmesini istiyor.

İNTERNET ŞİRKETLERİNİ RAHATSIZ ETTİ
Bazı internet şirketleri önerilere kaygıyla tepki verdi. Yeni kuralların getirdiği zorunlulukların işlerini yavaşlatacağını ve büyümelerini engellemesinden korktuklarını dile getirdiler.

Brüksel merkezli komisyon, önerdikleri yasayı çiğneyen internet şirketlerinin yıllık küresel kazançlarının yüzde 2'sine varan oranda para cezasına çarptırılmasını talep ediyor.

26 Ocak 2012 Perşembe

Zaman Tüneli'ne geçmek artık zorunlu


Sosyal paylaşım sitesi Facebook’un aralık ayında uygulamaya soktuğu Zaman Tüneli'ne geçmek artık bir zorunluluk oluyor. Veri güvenliğini savunanlar bu geçiş için sürenin daha uzun tutulmasını talep ediyor.

Bir Facebook sözcüsü çarşamba günü yaptığı açıklamada Zaman Tüneli'ne (Timeline) geçişin artık kullanıcılar açısından zorunlu hale geldiğini duyurdu. Açıklamada kullanıcıları bilgilendirmeden herhangi bir değişikliğin yapılmayacağı vurgulandı. Kullanıcıların kendi profiline girip uygulamayı başlattıktan sonra yedi günlük bir süre içinde profillerinde gerekli değişiklikleri yapmalarının da mümkün olduğu ifade edildi.

Profil sayfasının yerini alan Zaman Tüneli'nde kullanıcıların tüm paylaşımları geriye doğru kronolojik bir biçimde sergileniyor. Böylece paylaşılan tüm bilgiler bir hayat hikayesi şeklinde tek bir sayfada toplanıyor. Bazı kullanıcılar bir zamanlar Facebook üzerinden paylaştıkları ve artık unutmak istedikleri fotoğrafların yeni uygulama ile tekrar karşılarına çıkmasından rahatsız.

UZMANLAR TEPKİLİ
Hamburg eyaleti veri koruma görevlisi Johannes Caspar yedi günlük sürenin çok kısa olduğunu savunarak kullanıcılara en az dört haftalık bir süre tanınması gerektiğini vurguluyor. Caspar, “Eğer Zaman Tüneli'ne geçip geçmeme konusunda bir seçim yapma imkânı kalmayacak olursa, verilerin internette ifşa edilmesi konusunda sosyal baskı daha da yükselecektir” uyarısında da bulunuyor.

Schleswig-Holstein eyaleti veri koruma görevlisi Thilo Weichert ise “Facebook’un tutumu aşırı derecede küstah” diye konuştu. Weichert, düzenlemenin bugüne kadar verilen güvencelere aykırı olduğunu da sözlerine ekledi.

Motorola, Apple'a Patent Davası Açtı


Apple'ın iPhone 4S ve iCloud ürünlerinde, kendilerine ait patentleri ihlal ettiğini savunan Motorola, Apple'a patent davası açtı. Detaylar haberimizde.

Apple'ın açtığı patent davaları son zamanlarda red edilmeye başladı. Bu kararlardan sonra da, patent davalarında sıra diğer üreticilere geçti gibi gözüküyor.

Bu konuda eli en güçlü şirketlerden biri Motorola. 1928 yılında kurulan şirket, dünyadaki ilk cep telefonunu da çıkaran firmadır. Bu modelin adı ise DynaTac'dı.

Google'ın geçtiğimiz aylarda satın aldığı Motorola, Amerika'nın Florida eyalet mahkemesine, 25 Ocak'ta patent ihlali ile ilgili dosyalarını sundu. Dosyalar kabul edildiği takdirde dava başlayacak.

Motorola'nın açıklamasına göre patent ihlali yeni çıkan iPhone 4S ve iCloud teknolojisini kapsıyor. Motorola, 6 adet patentinin ihlal edildiğini öne sürüyor. Bu patentler arasında; Wireless anteni, yazılım, veri filtreleme ve mesajlaşma gibi teknolojileri kapsıyor.

Durum ile ilgili henüz Apple bir açıklama yapmadı.

25 Ocak 2012 Çarşamba

Nokia modelleri ikinci nesil Windows Phone satışının yüzde 45'ini oluşturuyor


2011 yılında iki yeni modelle Windows Phone pazarına giriş yapan Nokia, istatistiklere göre satışların yarısına hakim duruma geldi. Ancak şu ana kadar Windows Phone satışlarıyla ilgili net bilgiler verilmedi. Sadece oyun indirme platformlarının tuttuğu yüzde istatistikleri haberlere konu oluyor.

İkinci nesil Windows Phone cihaz dalgasına Lumia 800 ve Lumia 710 modelleriyle katılan Nokia, OccasionalGamer sitesinin verilerine göre satış rakamının yüzde 45'ine hakim oldu. Ardından Titan ve Radar modelleriyle ikinci dalgaya katılan HTC firması yüzde 40 ile ikinci olurken, Omnia W/Focus Flash modelleriyle Samsung firması da yüzde 12 ile bu dalganın üçüncü en çok satış yapan firması oldu. Fijutsu da IS12T modeliyle yüzde 3'lük bir pazar payı elde etti.

Genel Windows Phone pazarına baktığımızda ise HTC yüzde 55 ile liderliğini sürdürüyor. Samsung yüzde 28, LG yüzde 12 ile onu takip ediyor. Genel pazarda Nokia'nın yüzdesi ise 4.

Nokia'nın Windows Phone pazarında Microsoft desteği ile etkin bir konuma yükselmesinin diğer üreticilerin pazardan soğumasına yol açabileceği konuşuluyor.

Henüz kesin rakamlar açıklanmadığı için bilgiler genelde tahminden ibaret. Ancak bu tabloya göre daha yakın bir tahmin yapılabilir.

HTC'nin 2011 yılındaki akıllı telefon satışlarının yüzde 30'u Windows Phone cihazlarına ait. 42 milyon civarı satış yapan HTC'nin 12 milyon civarında Windows Phone cihazı sattığı söylenebilir. Bu durumda 2011 yılında genel pazarda 24 milyon Windows Phone cihazının satılmış olduğu ortaya çıkıyor. Nokia'nın yüzde 4'lük payla 960 000 Lumia modeli sattığını söyleyebiliriz. Bu sayı bazı analistlerin 1 milyon öngörüsüne de oldukça yakın.